bildiğim kadarıyla artık ilçe nüfus müdürlüklerine kayıt yaptırmanız gerekiyor. ondan sonra muhtarlığa kayıt. hatta sanırım artık nüfus müdürlüğüne gitmediğiniz takdirde bir cezası var.

nüfus müdürlüğüne gideceksiniz.

Yanına eve ait ve üzerine kayıtlı bir tane de fatura al.

üzerime kayıtlı fatura almak için zaten önce ikametimi taşımam gerekmiyor mu :)

Yoo kira kontratıyla doğalgazı açtırıyorsunuz mesela

nüus müdürülğüne gidyorsun cezası var bence acele et vakit kaybetmeden

erkek
kadın

Erkek.
Kadın.

ege için erkek
deniz için bayan

ege, şarkıcı olan geliyor. gereksiz bi isim bence.
deniz, eski sevgilim -,- erkek. çok geyik yapmışlar. haha hadi denize girelim diye. bu da ama denizde dalga var demiş. böğk.

erkek, kadın

ege-erkek
deniz-kararsızım. iki ihtimal de eşit.

erkek
kadın

Anıl diye kadın ismi olur mu? Oluyor işte. Bence soyadını biliyorsan Bey ya da Hanım kullanma, yok bilmiyorsan Ege Bey de bence. Hanımlar bu konuda beyler kadar alıngan olmuyor :)

ege: erkek
deniz: hiç bişi

Ege erkek.
Deniz bence erkek ama biraz daha uniseks.

ege erkek (ege aydan)
deniz kadın (deniz pulaş)

sormak istediğim şey "ege diye biri var, telefonda ne desem" değil. bambaşka bir şey için soruyorum. örnek olsun diye telefon dedim.

ege erkek, deniz kadın

ege bey
deniz hanım

ege - erkek
deniz - kadın

ancak muzaffer teyze, barış hanım ve benzerlerinin olduğu bir dünyada yine de temkinli olmaya çalışıyorum. en güzeli adı ve soyadı ile aramak.

-deniz xoğlu ile görüşebilir miyim?
+deniz xoğlu ile mi görüşüyorum?

İki isimdede kuzenim var, Ege erkek, Deniz kız, yaşları 3-4.

ege için erkek geliyor ama deniz tam anlamıyla unisex bi isim. cinsiyet belirmiyor aklımda

erkek
ibne

ege - kadın (bi arkadaş)
deniz- erkek (yeğen)

nişan yüzüğünden kasıt?

misal haziran başında aile arası bir nişanımız olacak ve biz etik kaygılarımız nedeniyle titanyum alyans tercih ediyoruz.

gümüş olmaz, onu dindar ve fakir erkekler altın takmamak için alıyor, bir de liseli-üniversiteli gençlerin söz yüzüğü o.

altın pahalı ama mecburen altın almalısınız. eğer dindarsanız bahane edip gümüş alabilirsiniz.

erkeklerin altın takması günah diye platin alyans takan bir evli arkadaşım vardı.

kedili madam cok merak ettim altinda ne sorun var?

sosyoloji mezunları kpss 3 puanıyla atanıyor bildiğim kadarıyla. yani ilk oturuma girmeniz kafi. bir de çok sosyoloji mezunu alınacak diye duydum. hazırlanın bence.

sizin sağlık bakanlığı'nın ilgilendiğini düşündüğünüz bir konu çok başka bi' kurumun kontrolünde çıkabilir. (örn: tarım bakanlığı) onun için siz genel olarak araştırmanızı yapın, mevzuat arama motorları var, mümkünse mevzuat arama motorlarında ve tbmm sitesinde konuyu araştırın.

direkt yazıp aratsanız google'dan ya da şu adrese bi gözatsanız
www.sgb.saglik.gov.tr
geri döneceklerini pek sanmıyorum. ya da aynı sitede telefon numaraları var aramak daha sağlıklı olur.

www.sb.gov.tr

ben taa 2005te gitmiş idim, 2005 tarihli diplomam var, 2 yıl geçerli demişlerdi. o zamandan hatırladığım ankara üniv yüksek lisansına başvurunca ayrı bir dil puanına gerek olmuyordu. ama tabi çok zaman geçti şimdi kesin değişmiştir.

sansimi azam ali'den yana kullaniyorum :)

fairouz diye arat bulacaksın.

www.youtube.com
belki?

youtu.be
Amel Mathlouthi olabilir.

yine bulamadım :(

zirve aç limon'da. ya da halihazırda açılmışlara katıl. insanlarla kaynaş.

bende senin gibiyim hayat böyle güzel boşver

ben kendim zirvedeyim , artvinde ne zirvesi?

limon tarihinin ilk artvin zirvesini açabilirdin.

yalnız kalma. yeni insanlarla tanışmaya tanış. zirveler olur, hobi grupları başka şeyler olur. hatta duyuruda senin gibi birçok insan var. yarın iş çıkışı şuraya gidicem kim bana eşlik eder diye sorsan kabul edevek insanlar olacaktır.artvinde olmayabilir, denemek lazım.

olsun yine de şunu düşün, iyi günlerin geçip gittiği gibi kötü günler de son bulacak. sadece sabır.

geçsin artık nolur, iki gündür ilaçlrla uyuyorum, uyanıyorum yine uymak istiyorum, değil sosyalleşmek, yemek yiyecek takatim yok. aşk meşk mevzuu değil bu arada. evli bir insanım ama eşimden de çok uzaktayım. onu özlüyorum, ailemi özlüyorum, içinde bulunduğum durum hiç çekilir olmuyor, dertleşecek kimsem yok.

maket, puzzle vb türevi kafa dağıtan bir şeyle ilgilenmeyi deneseniz veyahut bir blog gibi bir şey açıp orada yazı yazsanız kafanız biraz dağılır mı acaba?

kimsesizlerin kimsesine sigin.

Aciya dusmemek icin mesgul olun diye bi soz okumustum.. Bulasik bile yikasan aklin brz dagilir.. Bisiler boya, bisiler pisir vs. Yada surukleyici biac kitap al, aklin dagilir. Ayrica bugunler de gececek..

birbirinin en kötü haline bile katlanma. hem fiziksel hem duygusal.
alıştığın düzenin bozulması

bekarım

evliliğin, sonu gelmeyen fedakârlıklar zincirinden ibaret olması

karı kocanın birbirine olan saygısını yıllar boyu idame ettirmesinin güçlüğü

tek eşlilik mecburiyeti ile biyolojik gerçeklerin birbiriyle %100 örtüşmemesi

kadınlar ve erkeklerin birbirleriyle anlaşamasınlar diye yaratılmış cinsler olmaları

özellikle bizim kültürümüzde, kadının ve erkeğin ailesinin, evliliğe burunlarını sokmaları (en sevdiğiniz yakınınız dahi olsa, evliliğinize başkasının burnunu sokturmayın)

(bkz: kadınların hayatları zordur) gerçeği

erkeklerin odun, öküz, hödük ve hıyar olması ve hiç büyümemesi

erkeklerin, kadınların daha akıllı bir cins olduğu gerçeğini inkâr etmeleri ve kendilerini akıllı sanmaları

dikkat buyurun, henüz çocuk mevzuuna girmedik bile...

hep ayni tad.

kendim bekarım ama çevremden gözlemlediğim ve duyduğum kadarıyla en çok zorluk maddi sıkıntıdan kaynaklanıyor. ikinciside çocukların eğitimi konusunda karı ve kocanın farklı tutumu.

çocuklar büyüdükçe masraflarıda artıyor derler.

edit: bekarım.

Bence evlilik birlikte yaşamaktan daha farklı bir şey. Bir kere ilişkinin içine devleti, maliye bakanlığını ve de aileleri katmış oluyorsun. Hani "sevgili" olmaktan çıkıp, birbirine karşı maddi ve hukuki olarak sorumlulukları olan kişiler haline geliyorsun. İlişki kişilerin sorumluluğundan çıkıyor gibi bir hal alıyor. En basiti sevgilinle aran kötü olduğunda, aileler ve devlet ilişkiye burnunu sokma hakkı görüyor gibi oluyor. Tüm bunlar görünmeyen baskılar tabii, yani sorun çıktığında ortaya çıkıyor ama baskısı hep oluyor. Yani ilişkinin zoraki hale getirilmesi ilişkiyi itici bir hale sokabilir. Ayrıca kişilerin birbirini algısı değişebiliyor. Artık aile olmak veya anne baba olmak, kişiyi farklı davranmaya itebiliyor. Toplumsal rollere uyma çabası oluyor kimilerinde; artık "evli bir kadın/erkek" olmak gerektiği inancı ortaya çıkabiliyor veya karşı tarafın böyle bir beklentisi olabiliyor. Kişiler daha bakımsız ve fiziksel görünüşünü umursamaz olabiliyor, "alan almış" kafasıyla... Partnerini sıkabilen bir şey bu tabii doğal olarak veya çocuk sahibi olduğunda kadının kendi cinselliğinden uzaklaşması gibi sorunlar olabiliyor.

Çok kötü bir tablo gibi oldu ama olasılık bu sadece tabii, olmayabilir de... Şahsen çocuk sahibi olmak istediğim için evlenmeyi düşünüyorum gayet.
Bekarım, gözlemciyim, düşünürüm.

evlenmek zaten zor evlilik daha da beter zor.
en iyisi bekarlık.
yıllarca bir insana katlanmak!

evlilik zor degil, bosanmak zor. hele ki cocuk varsa. bosanmak kolay olsa evlilik te kolaylasacak bence

bence duyuru yanlış saatte açılmış. evliler erken uyuyor.

Doğru evliliğin hiçbir zorluğu yoktur.

Not: Evliyim...

"evliliğin zor tarafı yok diyen yoksa onun evliliğinden şüphe ederim" demiş sokrates.

- hem kendi, hem de eşinizin anne ve babası arasında inanılmaz bir çizgi oluşturmanız lazım.
-arkadaşlarla dışarı çıkma durumu
-hele çocuk varsa o ayrı bir sorun zaten.

daha da gider bu

ek bilgi; evliyim.

eşlerin ebeveynleri arasındaki kültür farkı

benim için de yeni bir aile (eşin ailesi) edinmek, onlara alışmak zor.
bir de aşk bitecek diye ödüm kopuyor.
evliyim.

cezaevine yollanıyorsunuz hemen bildiğim kadarıyla.

ceza kesinlesmis tutukluluk karari vs. hukmu verilmis ise hastane kontrolunun ardindan cezaevine sevk ediyorlar herhalde.

tutuklanıyosunuz ama hemen cezaevine almıyolar işlemler filan var bekletiyolar biyerde.

neden bilmeden cevap veriyorsunuz? karar kesinleşmeden hapis olmaz zaten tutuklu değilseniz. mahkeme hapis cezası verdi diyelim. Kararı temyiz edersiniz, temyizde de onandı ise tekrar mahkemesine yollar dosyayı, onlarda infaz bölümüne yollarlar. evrak muamele derken hakkınızda yakama emri çıkartılır. ortalama en az 2,5 sene daha var yani

@ground peki pardon...tutukluluk karari verilip "hapis cezasi kesinlesmeyen" bir sahis ceza ve tutuk evi yerine lunaparkta mi geciriyor bu sureye ait vaktini?veya temyiz edeceksiniz diye sizi tutuklamiyor(eger suc suphesi varsa) mu bu mahkemeler? o zaman nobetci hakim vs. de bosuna.

@microfiction sizin tutuklamadan kastiniz nasil bir tutuklama o zaman? herhangi bir sucun suphelisi olarak yakalanmis ve bu yonde kuvvetli deliler mevcut olan biri tutuklanmamali mi diye cikarimlayayim? bosuna konusmadan bilen birileri soyle kanunuyla fikrasiyla filan yazsada sunu biz cahiller bilgilensek peki?

suç nedir? ona göre yorum yapalım. belki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı çıkar.
tutuklama kararı yoksa hakkınızda eve gidersiniz duruşmadan sonra. sonra temyiz edersiniz kararı. dosya yargıtaydan ne zaman döner, suça bağlı.
karar onanırsa ve aldığınız ceza 3 yıldan az ise size tebligat çıkarırlar, gel 10 gün içinde müracaat et diye. 10 gün içinde müracaat edip teslim olmazsan yakalama kararı çıkar hakkında. aldığın ceza 3 yıldan fazla ise direk yakalama kararı çıkar.
karar ile birlikte tutuklama kararı da verilirse, o gün adliyeden cezaevine götürürler sizi.
yani bana suçunu söyle, sana ne olacağını söyliyim.

aceleniz yoksa pzt. Cevaplayayım sorunuzu. tel den yazıyorum uzun şimdi. mesajla bildirebilirsin.

dizilerde hemen götürüyorlar. :)

hemen anında alıp götürüyorlar. tıkıyorlar içeri mahkeme saatine kadar sevdiklerinizle hasret giderin bence doyasıya öpün koklayın

kitapkirtasiyem.com, savaskitap.com

miden sıçar en fazla. onun 2 katını içmiştim ben bir günde, akşam da 2 kola içtim. altın vuruş yaptım ama olmadı yani. ama karnımdaki fırtınaları bir ben bilirim bir de allah.

ekmek ye. yağlı bişi yeme.

(bkz: eti hoşbeş)

hoşbeş çilekli, bi de eti nin beyaz büyük paketteki portakallı gofreti
www.etietieti.com
ha bi de 9 kat efsanedir.

ülker çikolatalı gofret ve milkanın beyaz gofreti de süperdir. azını kıriyim canım çekti gece vakti

(bkz: gofredo)

tadelle çikolatalı gofret.

gofretten sayılırsa, milka lila pause

sayılmazsa, kinder bueno .

inanması güç ama bim'de satılan centro.

gece gece yapılacak iş değil.
eti hoşbeş ama. benim tercihim fındıklısı.

bence de ülkerin 9 katlı fındıklısı ile nestle nin bitter çikolatalı gofreti. gece gece nerden bulacaksın bilemiyorum; ama diğer cevapları okuyunca canı gofret çekmeyen kaldı mı :)

şölen triplex

nasıl kimse yazmadı henüz?
9 kat tabi ki

edit: refresh edene kadar @naturelist bahsetmiş, ayrıca evet fındıklı

glikoz şurubu var hepsinde, yemeyin ya :/ önceden ülker çikolatalı gofret çok güzeldi önceden, ötesini tanımazdım ama bu meretler girdi gireli lezzeti bile kalmadı.

Buzdolabında soğutulmuş Nesquik gofret

bu sorunun birincisi tartışmasız hanuta'dır beyler, ikinciyi tartışın isterseniz.

milkanın gofreti veya nesquik gofret karar veremedim

milka beyaz çikolatı gofret bana çikolatayı bıraktırdı.. artık çikolata yerine gofret yiyorum

Balocco dıye bı gofret var,Italyanların,burda da bulursun,tavsıye ederım:)

wafers gofret

madde 8 de her türlü elektronik cihaz diyor.

Hesap makinesi yerine abaküs sokabilirsiniz belki ama hesap makinesi yasak

Serbest değil.

daha önce ales'e giren arkadaşlar serbest demişti demekki onların zamanında serbestti ya da görmezden geldiler.

ya da seni yediler.

yaninizda mumkunse kiyafetleriniz ve kagit para disinda bir sey getirmeyin sinava.

tabii ki serbest değil, burnunuzdaki piercingi bile çıkartıyorlar.

serbest değilmiş. ey google bunu da indexle.

serbest değil ve hiç değildi. alesi bırak lesi görmüş adamım özellikle belirtilirdi dijital hesap makinesi özelliği olmayan saat getirin diye.

yok ya n'olcak. aile büyüğü değil de, bir arkadaş ama ağzı sıkı birini tutun, kostüm ayarlayın oldu bitti.ama sonradan evlilik yıldönümünüzü arkadaşalra ağzınızdan kaçırmayın.

Aile büyüğü değil de rol yapabilen birini bulun.İstediğiniz gibi gitmez yoksa.

@yvonne +1
Öğrenilirse çok ayıp olur.

Nikah önceden kıyıldığı için gelin damadın çıkıp direkt dans ettiği ya da gelen gidenle ilgilendiği bir sürü düğün yapılıyor. Akraba çevreniz orada nikah görmezse alınacak türden insanlar mı? Bu yüzden mı çabanız, merak ettim.

@saatgeceninonikisi

biraz öyle denilebilir. bu durumdan alınacak tanıdıklarımız var. herkesin gönlünü hoş tutma çabasındayız.

hiç gerek yok bence. biz de nikahı önce yapmıştık. düğünde çıkıp dans ettik direk. hatta sizin düşündüğünüz gibi yapan bir komşumuz olmuştu da mahallede çok konuşulmuştu arkasından.

ortalığı karıştırmaya gerek yok, eğer bir projeksiyon perde var ise mekanda, oraya güzel bir küçüklük resimleri koleksiyonu, böyle güzel bir müzik eşliğinde verilir (birazcık klasik oldu ama maksat milleti oyalamak madem. veya değişik bir fikir olarak çok sevdiğiniz bir animasyon ya da kısa film olabilir. 3-5 dakika millet bunu izlerken sonra doğru sizin dans müziğiniz çıkar ve kenardan dansa gelirsiniz.

örnek www.youtube.com

tabi bunu koyup da milleti ağlatmayın orada. başka bir şey koyun.

yemek ısmarlarsanız kıyafetler size ait olur bir daha hiç görüşmemek adına yapabilirim bu rolü sizin için:p

varsa samsunglarda vardır bence..

samsung S5233W

Beyaz olanları listeliyemedim ama şuradan bakarsın. goo.gl

Samsung'un Monte ve Wave modelleri var. Bir göz atın isterseniz.

tuşlu telefonla bile arası iyi olmayan anneme istediği üzerine beyazını aldık, çok memnun, ben de az buçuk karıştırdım gayet iyi:

Samsung C3510 Genoa - www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

Samsung star. pembe olanı çok güzel. 6 aydır kullanıyorum, çok memnunum.
ayrıca şarjı da çok uzun dayanıyor.

sevgili edinin

içlik giy. bir de sıcak su torbası yap akşamları.

ayaklarını sıcak suya koy bir süre dur, sonra çorap bile giymene gerek kalmıcak. ayaklar üşüyünce hiç bir yeri ısınmıyor çünkü insanın.

seks yap, spor yap.

içlik giy.

uykusuz kalmak da insanı çok üşütür.
bir de yaş ilerledikçe fücut nanemollalaıyor.
tahin pekmezin gerçekten faydası var, her sabah yenirse...

ayaklarına yün çorap veya kalın patik geçir, bi de dede donu giy.

Balıkyağı tabletleri alın. Günlük birkaç tablet kullanın soğuğa karşı direnciniz artacaktır.

sarmısak,kekik, köri,tuz,pul biber biraz sıvı yağ bunları kanatlarla harmanlayıp fırın poşetine koyarsan soslu güzel bir lezzet olur.

tarif olarak pek bilmem ama şöyle bir önerim var.
gidin marketten mantar alın ve tepsiye şöyle bi serpin kanatların aralarına falan. ama mantarın kaliteli olması büyük beyaz mantarlar değil de küçük grimsi mantar bulursanız tadından yenmez. dilerseniz yine küçüklerinden ince sivri biber doğrayabilirsiniz.

bir de yağlı kağıt serin tepsiye onun üstüne koyun hepsini. üstüne de kendi yapacağınız acı sos veya benzeri bir şey.

lan nasıl canım çekti. ızdırabını.

kimyon atmayı unutma dostum, tavuk kimyonu sever!

kekik, pulbiber, karabiber, tuz, zeytinyağı, yarım kaşık salça karıştır bunları derin bir kapta. kanatları, elma dilim patates ve yine elma gibi dörde bölünmüş kuru soğanları bu karışımla kapta harmanla. tepside fırında 200 derecede 30- 35 dakika pişir.

2 ve 7

6 ve 7 bence

2 ve 3

Aslında 2 yi daha çok beğendim ama keşke açık maviden başka bi renk olsaymış.

1 ve 5 aynı mı sanki? ben 3 ve 4ü beğendim. 4 fosforlu galiba, zamanla yıkandıkça başına bir iş gelmezse 4 daha güzel sanki.

4

2, 7 ve 7deki çocuk

2 ve 4 bence.

4 ve 7 güzel bence. renk seçilebiliyorsa 7 nin siyahı daha güzel olabilir gibi.

3-4 güzelmiş.

2ve 3 ü begendim ama 3ü sırf 2 tane seçicen diye söyledim

2-3

2 ve 6

bence ikisini de boşverin. polisiye, cinayet filmleri veya dexter izlemişseniz direk fizikle çözülen davalar olduğunu görmüşsünüzdür. mesela binadan atlayıp intihar eden birinin gerçekten intihar mı ettiği yoksa komplo kurbanı mı olduğu çeşitli fizik hesaplamalarıyla bulunuyor, kilo ve boyuna göre doğal yollardan düşebeileceği alan hesaplaması falan.

bi de cinayet canlandırma yöntemleri var mesela, cesedin duruş pozisyonuna, sıçrayan kana göre vs cinayet kurgulanıyor. tabi filmlerde falan abartılı hallerini görsek te gerçekte olan yöntemler bunlar. bu branşın teknik adını bilmiyorum ama balistik kadar geniş ve ciddi bi alan olduğunu düşünüyorum..

grafoloji olabilir, yazı- imza bilimi. adli tıp kurs veriyormuş bu konuda. türkiyede kabul edilmiş uzmanı yokmuş, sertifikalı kişiler varmış sadece diye duydum. ihtiyaç duyulan bir konu olabilir.
balistik de olabilr, kaynak sıkıntısı çekmezsin hem.

adli fizik (nası? kulağa hoş geliyo di mi?) crime scene investigation, balistik, düşme mi itme mi? kaza mı cinayet mi? trafik kazasının yeniden canlandırılması filan feşmekân.

www.adlibilimciler.org.tr

www.physics.usyd.edu.au

www.physics.usyd.edu.au

www.vineland.org://www.vineland.org/curriculum/9-12/sci/forensic.pdf

www.physics.usyd.edu.au

asr-engineering.com

dava hakkında bilgi almak için gidip dosya kopyasını almanız gerek. veya iskenderun'dan bir avukata vekalet verip incelenmesini sağlayabilirsiniz. ancak şunu söyleyeyim, isim benzerliği bile olsa "ben değilim" durumu için bile işiniz var. umarım uydu alıcı (dream box) ve server konularına bulaşmamışsınızdır (kullanıcı olarak bile olsa ceza alırsınız)

Dosyanı takip et.İcra dairesini ara ve dosya numarasıyla sor.Zira babalara gelebilirsin.

bilişim suçlarıyla ilgili bir durum mu acaba..

@toshiro bilişim suçu olduğunu sanmıyorum, anlamadığım gibi icra dosyası yazıyor.

@ben smyrna öğrenci adamım yahu avukata vekalet verip inceletmek biraz masraflı olur benim için. uydu alıcı veya server konularına bulaşmadım, dediğim gibi anlamam. sadece 2008de digitürk'e 1 seneliğine üye olmuştum onun borcu fln da yok kartı teslim ettim zaten. lebanon'un dediği gibi arayıp dosya numarasıyla bilgi almak doğru olucak.

@lebanon ben eskişehirdeyim, burdaki adliyede dosya numarasını vererek bilgi alabilir miyim? yoksa illa iskenderundan mı almam gerekiyor?

İcra dairesi ile falan uğraşma, orda icra bilgilerinin oldugu yerde dosya ve yıl bilgisi var. Onları not et avukatın adını al, baronun web sitesinde tüm avukatların iletişim bilgileri var. Direk sana davayı açan avukata ulaş sor, nediir ne değildir

dava değil icra takibi bu. borçlu görünüyorsunuz yani. mauro eterna nın dediği gayet mantıklı. digiturk borcu olabilir gibi geldi bana.

mirastan atılıp atılmadığını nasıl öğrenebilir peki?(kendisine sormadan =D)

mirasçılıktan çıkarma o kadar kolay olmuyor. esaslı sebepler olacak. yok canına kastedecek, ailesine kötü davranacak falan. çıkaramaz büyük olasılıkla. bu şahıs babasının mirasının 3/8 ini alır babası ölünce. 3/8 de yeni kardeş alır. yeni eş de 1/4 alır.

sulh hukuk, icra mahkemeleri, ticaret mahkemesindeki iflas ve konkordatoya ilişkin davalar, ceza mahkemelerinde tutuklu işler, orman suçları vs. daha bir sürü dava görülür adli tatilde de. ayrıca yeni dava açılabilir her zaman. sonra savcıların adli tatil ayrımı yok. yıllık izinleri dışında her zaman çalışırlar. nönetçiyse 7 gün 24 saat çalışır savcılar.

harç yatırma tarihleri geldi mi ki

gelmedi

5-6 eylülde kayıt var benim, harç görünmüyor bankada benim de.

ösym'nin ve okulunuzun sitesinde açıklama yapılmış olmalı.

çok güzel, nezih bir yer ama kiralar pahalıdır. min 750-800 civarıdır kiralar. ev arkadaşı bulsun.

baba yok mu bir bilen?

anladım, hiç mi katil yok aranızda? ahaha

adli tıp enstitüsünden bilgi alabilirsin ama korktum ya sen böyle sorunca. İyisin değil mi?

kendini iple boğan birinin videosunu izlemiştim. peder zickler'in sözlükte verdiği bir videoydu. intihar edenin sadece başı belli oluyordu. kafası önce morarıyordu. fakat birkaç dakika sonra rengi tekrar eski haline geliyordu. hatta kafaya kan gitmediği için sanırım benzi soluyor gibiydi. kafa için ilk zamanlar böyle diyebilirim.

ingilizce ararsan soruna cevap bulabilirsin. türkçe kaynak dediğin kişiler dışında zor bence.

ingilizcem kaynaklardan istifade edecek düzeyde değil ne yazık ki.

o kadar zor bir şey sormadım bence tıbbiyeli kişiliklerin kolayca bilmesi gerekli ama sanırım ortalıkta yoklar.

eşimin anlattıklarını ve ilgili linkleri aynen aktarıyorum.
"Asfiksi (boğulma-ası)ile ilgili makale için:
www.klinikgelisim.org.tr

algor-livor-rigor mortis ile ayrıntı için:
www.ttb.org.tr

ası yolu intihar ile ilgili powerpoint sunumu için:
web.itu.edu.tr/~ozcanm/kim/bogulma.ppt

ası ile ex olanların giyinik veya çıplak olmasının bir özelliği yoktur. ancak otopsi yapanlarca ölüm sebebi olarak otoerotik asıya dikkat çekilir. bu durum genelde cinsel sapkınlarda görülen bir durumdur. Şerefattin hocanın makalesinde ayrıntısını bulabilirsiniz.

tam asılarda vücudun ve ipin baskısı ile tlem izinden yukarı bölgeye kan akışı kapandığı için surat genel de kansız bir görünümde yani beyazdır. morarma genelde telem izinin aşağı tarafında görülür. morarma ayaklarda yoğun bir şekilde görür.

ancak yarım ası veya tam olmayan asılarda vücudun yere temas eden (genelde diz kısmı) yerlerinde basıya (yer çekimi ve vücud basısı) bağlı morarma olur.

25 derece üzeri kuru ve açık havada açıkta kalan bir ceset zenci başı görünümünde olduğunu görmüştüm. Bekleme süresi 4-6 gündü. 15 derece muhtamelen kapalı ve nemli olan ortamda 5 gün kalan birinde çürüme yoğunolarak görülmez. Koyu kırmızı- gri renk arası bir renge bürünebilir. Ancak ortamda ki nem ve vücudun güneş görüp görmediği önemlidir. Ölen kişinin maruz kaldığı sıcaklık insan vücut sıcaklığına ne kadar yakın olursa çürüme o denli hızlı olur. Yani 36 dereceye yakın veya bu derecenin üzerindeki sıcaklıkta açık havada ölen kişinin 4-6 gün içerisinde vücut dış derisiyle el ve ayaklarında çürüme tam anlamıyla gerçekleşir. El ve ayaklardaki kemikler gözle görülür şekilde çürüyen etten ayrılarak net bir şekilde ayrışabilir. Sizin sorduğunuz kapalı ortamda 15 derecede 5 gün süreyle bekleyen ve tam ası ile intihar eden bir kişide ölü katılığı ve ölü morluğu tam olarak oluşmakla birlikte, el, ayak ve karın bölgesinde çok az çürüme görülebilir. Ancak kurtlanmanın anlattığınız şartlarda 5 gün içinde görülmesi pek beklenmez."

bi link daha buldum resimli falan korkunç :)
www.itf.istanbul.edu.tr/adlitip/slaytlar/13.ppt

çok sağ ol ya acayip faydalı oldu bu bilgiler.

şu an sorun yok. ama geçenlerde gitmişti bizim de birkaç kanal. müşteri hizmetlerini aradım tekrar kurulum yapın dedi kurulumdan 5 dk sonra düzeldi.

clup kapheros ta kalmıştık biz 2009da. plajı taşlı ve soğuk ama halk plajına yürüme mesafesi idi. havuzu güzeldi. yemekler de iyi diye hatırlıyorum. manzarası çok çok güzeldi. biz beğenmiştik.

siyaset bilimi net. diplomat zaten öyle ha diyince olamaz da oradan çıktıktan sonra ister bankacı olur ister bağımsız denetime girer ister özel şirketlere girer. bilkentin adı bile bir sürü insan kaynaklarının ağzının suyunu akıtıyor ne özelliği varsa ben de anlamadım. hukuktan mezun olup ne olacak bi de bi ton para vereceksiniz.

diplomat olamaz yalnız onu iyi bir anlatın. yılda 10-15 tane alınıyor diplomat.

benim ankara hukuk mezunu arkadaşlarım bile kpss'ye falan giriyorlar bir bakanlık düşürebilir miyiz diye. hukuk olayı çok bozdu eskisi gibi değil.

siyasalda zaten bisürü hukuk dersi alacak. hukuku çok severse yan dal fln yapabilir hukukta
bence de siyasal

Tutmasını bırakın, çocuk istiyor mu bakalım bürokrat ya da hukukçu olmayı? İstemediği yere göndermeyin, yazıktır, günahtır.

bilkent siyaset bilimi ve kamu mezunuyum, hukuk yazsın kesin.

TM'den girilecek en iyi bölüm hukuktur. Hukuk mezunu siyaset bilimi mezununun yaptığı her işi yapabilir ama siyaset blimi mezunu avukat, hakim, savcı olamaz.
Geçen gazetede okumuştum. 11 tane büyükelçi atanmıştı bunların 7 tanesi hukuk mezunu idi.

hukuk mezunu siyaset bilimi mezununun yaptığı her işi yapar demişsiniz de burada bizim kafamızı karıştıran biraz da okul. bilkent'te ingilizce şansı var bir yandan da çankaya gibi üniversiteler. o tarz okullar hakkında bilginiz var mı acaba?

Bircok banka mesela sinav acarken odtu bilkent bogazici universiteleri disindaki universitelerden mezun olanlardan ayrica dil belgesi istiyor. Toefl ielts fln. Bu okullarin mezunlarina otomatikman super ingilizcesi vardir muamelesi yapiliyor.

Bakin gercekten artik hangi bolumden mezun olundugunun pek onemi kalmadi. Bu saydiklarim ve diger ilk 5 universitenin Disindakilerin mezunlarinin bir yere gelebilmeleri icin fazladan cok sey yapmalari lazim. Kendilerini gosterebilmek vs icin. Ozel sektorun durumu maalesef bu. "bizim sinavimiza 35 tane bogazicili basvurdu" diyen insan kaynaklarini bizzat gordum. Tek dertleri bu diyebilirim.

ek: yalnız ben bunları adayın kişiliğini, hedeflerini, yeteneklerini hiç bilmeden yazıyorum. yani kesin bir şeyi bizim söylememiz imkansız. hukuk bitti benim gözümde ama hukuk mezunları da aç gezmiyor sonuçta bu da bi gerçek.

Kesinlikle hukuk. Ankara'daki vakıf üniversitelerinin hukuk fakültelerine hep Ankara Hukuk'un emekli prof.ları girer. Bazı hocalar ise hem Ankara Hukuk'ta hem diğer fakültelerde ders verir. Misafir hoca olarak görev yaparlar. Hukuk fakültesinin iyisi kötüsü olmaz. Aynı kitaplar, aynı kanunlar. Okulda basit sorarlar, öğretmezler ama açarsın okursun kendini geliştirirsin. Hem Çankaya iyidir.

hukuktan uzak dur hacı

hukuk tabi ki. çevremde gördüğüm duyduğum siyaset bilimi mezunu olsun kamu yönetimi olsun, uluslararası ilişkiler olsun ya kaymakamlık ya idari hakimlik ya da uzmanlık vs için uğraşıyor. hukuk okusa hem avukatlık yapabilir,hem adli hakimlik sınavına girebilir. bunun yanında idari hakimlk (üstelik kotasız), kaymakamlık vs iibf sbf mezunlarının girdiği tüm sınavlara girebilir. idari hakimlikte kota var hem sbfler için. 100 kişilik kadroya en fazla 20 sbf iibf mezunu alıyorlar.

hukuk + 1.

siyaset biliminin çok geniş kapsamlı iş olanağı var diyenler hangi kafada yaşıyor merak ettim. hiç özel sektörde çalışmışlar mı acaba. çalışanlar hangi bölümden mezun? bir de uluslarası ilişkiler, siyaset okuyunca kafadan diplomat olacağını sananlar var. bu ülkede hangi memurluğa girmek istersen gir önce iktisat bilgisi sorarlar adama.
hukuk yazsın abicim. ea da hukuk her zaman bir numaradır. ea da diğer bölümlerden iktisat ve işletme harici diğer bölümler fasa fiso.

aslında önce hangi işi severek yapabileceğini öğrense daha iyi. SBF uls. ilişk. mezunuyum hala ne iş yapmak istediğimi bilmiyorum. hukuk&siyasal tartışmasında cevaplar çok subjektif. üniversite için dersen evet bilkent daha bi isim. ne mezunu nerelere başvurabilir sorusunun cevabını da en iyi iş arama siteleri verir. açın kariyer.net'i. hangi işler için hangi bölüm mezunlarını istiyorlar bir göz atın.

amsterdama git ucaktan in orda tekrar ucarsın sonra tekrar ucağa bin gel. ucak masrafi yaklaşik gidiş geliş vergiler dahil 777 tl lik bi fiyattı ordada 2 gün kalip geri gelsen farkli ülke görmüşündür tabi bunu yapmayacağin için nerde yaşadığından emin değilim ama o iki günlük tatili evden çikmayarak sadece yatip uyumayi seçerek yaparsan daha iyi olur.

ayvalık? hem yakın sayılır.

Çınarcık

ağva?

kumbağ!

Uzungöl :)

dediklerinizi hemen araştırıyorum , daha ayrıntılı önerilerede açığım , pansiyon otel tavsiyeleri de gelebilir (: teşekkürler ayrıca

la yat uyu iste. 2 senede 2 gün gezsen ne olur gezmesen nolur. bol bol uyu, uyan bi daha uyu, bi daha uyan bi daha uyu.

Uzungöl'de moteller var pahalı da değillerdir. Mis gibi doğa ve uygun fiyatlı pek çok balıkçı var. Hesaplı, nezih, güvenli.

@keseci & ban-kai

evde durmak istemiyorum , sıkıldım evden , 2 günde olsa dışarı çıkmak istiyorum , değişiklik olsun biraz ya :/

yat evinde uyu kardeş hatta fantezi yap yemek sepetinden söle herşey ayağına gelsin. olmadı mürefteye git. ama yatıp uyuman tercihimdir çok zevkli oluyo bütün gün yataktasın hiç bişey yapmaya yapmaya sırtına ağrılar girio kliman var yastiğini çekmişsin üstünede yorgan atmişsin püfür püfür esiyor yatağının sıcaklığı vicud sıcaklığı kadar sonra bir ah çekip diyorsunki tembellik tam benlik orada uykua daliyorsun ne telefondan arayan var ne soran var everything is good with bluetooth dermiş gibi hatta ilk gece bunu dinle www.youtube.com

geçenlerde bir arkadaştan avşa tavsiyesi aldım... bi araştır istiyosan...

Fırsat sitelerinde günlüğü 50-60 liraya çok güzel "her şey dahil"ler oluyor. İstanbul'a yakın Ağva, Kilyos gibi yerler ebesinin nikahı fiyat istiyor 1 geceliğine. İlla ki bu hafta yapacağım demiyorsan onları bir araştır doğru düzgün tatil yap derim.

kefken - cebeci
16 lira gidiş - 16 lira dönüş = 26 lira

çadırın varsa al git 20-30 liraya çadır kent bulursun
orada da çok şey yeme içme paran yoksa kafanı dinlendir biraz haftaiçi sakin olur
2.5 saat yol sürüyor
haremden gürkan turizme sor sabah ilk otobüsle git


ibreti alem olsun editi: 16+16=32 yapar
8 de divit'ten ne yaptı?

oha cok sacma bi olay

sen tanimiyosun bile savciliga degil cumhurbaskanina ciksada bisey olmaz

ne dangalak cahiller var ya su ulkede

savcilik, en fazla ifadeni almak icin cagirir. dogal olarak inkar edersin. operatorden mesaj kopyalarini, arama detaylarini vs. isterler de zaten. olay o sekilde aciga cikar. bir sey olmaz.

savcılık öncelikle kadının iddiasının doğru olup olmadığını öğrenir operatör şirketinden. ondan sonra hareket eder. yani kafayı yemiş bi karının "kızımı yiyolar" lafına bakıp da kalkıp seni evinden alamaz.

için rahat olsun.

hani tek sorun o mamalak ailenin senin bilgilerine falan ulaşıp senle karşılaşarak daha hiç bişey sormadan sana bişey yapması, ki bu ihtimal de sıfır... operatör asla bilgi vermez. çok dert edersen git karakola durumu anlat, "kan davası" ile tehdit edildiğini söyle. resmi bi başvurun olsun ki ilerde saçmasapan bi harekette bulunurlarsa suçsuzluğunu ispatlamış olursun.

sen yine de benim gibi paranoyak yaklaşma bu olaya... onlar yanlış adamı aradığını anlar ve olay kapanır merak etme.

dolandırıcı işi gibime geldi.

bi aralar da "sen benim karıma mesaj atmışsın, askerim ben" numarası popülerdi.

geçer zamanla.

bana da şaka gibi geldi. değilse de en fazla ifadeye çağırır savcı. anlatırsın durumu. hatta sen şikayetçi ol. hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından dolayı şikayetçi olabilirsin.

ne yaparsanız yapın, siz asla o kişiyi "aramayın". kayıtlarda aramış görünürsünüz, aleyhinize olur.

(bkz: af)
(bkz: genel af)

Türkiye de müebbet demek 24 yıl ceza demek., birden fazla müebbet aldıysa 30 yıl yatıp çıkacaktır

dedikleri gibi afla ilgili bi durum müebbet için af çıkarsa adamın biri gidiyo 5i kalıyo gibi bi durum yani

bir müebbet aldın diyelim. normalde sen ömür boyu yatarsın. ancak koşullu salıverme şartları oluşmuşsa, yani iyi hallisin, cezaevinde yatarken bir olay çıkarmamışsın, paşa paşa yatıyosun diyelim 24 senede çıkarsın cezaevinden.

1den fazla müebbet aldın(2 olur 5 olur) yine normal şartlarda ömür boyu yatarsın. ancak iyi halliysen bu durumda 30 yıl yatar çıkarsın.

yani müebbet hapis cezasının fazla sayıda olması koşullu salıverme bakımındna önemli.

af bakımından ise bir etkisi yok. af suçlar için söz konusu olur, şahısla ilgili değildir. adam 5 adam öldürdü, 5 müebbet aldı. sonra adam öldürme suçuna genel af çıktı. 5i de affedilmiş olur, adam çıkar.

ama diyelim 2 adam öldürdü, bir de anayasayı ihlal suçu işledi. 3 müebbet olur. adam öldürmeye af çıksa anayasayı ihlalden bir müebbet yatar.

muhtemeldir ama belki üstüne padding gibi bişi geçirebilirsin. kedinin huyuna da bağlı.

o yataklar deniz yatağından çok daha kalın bir plastikten yapılıyor. kediniz tırnaklarını onun üzerinde bilemeye çalışmadığı sürece bir sorun olacağını zannetmiyorum.

reklamlarında üzerine ayı!! çıkarıyorlardı kediden bişi olacağını sanmam

bir örtü atarsın üstüne olur biter

bence lastikli çarşaf geçir nemelazım kafayı takar deler.

evet kesin patlar.Zaten 1 - 2 ay içinde bozulmaya başlıyor şekli kayıyor.

sürekli yama yapmaya başlıyorsun.

şişme yatağı bir tek misafir gelince şişireceksiniz ve misafir yatıp uyuyacak. kedi zaten gelmez ona. bizde şu an şişik halde var bir tane, yüzüne bile bakmıyor. plastik, deri gibi kaygan yüzeylere ilgi göstermiyor kediler, ancak tırnaklarını takıp bileyebileceği kumaş gibi bir şey olması lazım. kısacası bir şey olmaz.

kardeşimin şişme yatağı kedi ile birlikte uzun süre yaşayıp gitmişlerdi.
ta ki kardeşim kediyi yatak civarında kızdırıp kovalayana kadar. kedi efende pençeyi geçirip yatağı ve kardeşimin artistliğini söndürdü. yatak da o saatten sonra yama tutmadı. mefta oldu.

kanepe kenarları fln paramparça durumda, tırmalamayı seviyo'. evde tırmalama şeysi de var gerçi ama bi' kere patisini sürmedi adi:)
bu durumda patlatır sonucuna varıyorum ben.

kediyi bilmem ama yatak hiç rahat değil. tek kişilik olanından var bizde. devriliyor insan. aldık bin pişman olduk.

başka dilde aşk'ta oynuyordu hatırladığım. kürekçi arkadaş vardı ya o. bir de testosteron oyunundaki garson. adını sen bul :)

tuna kırlı

Ah keşke duyuru yazarken diziyi izlememiş olanları da düşünsek biraz? spoiler uyarısı yapmak çok mu zor?

www.ticaretkanunu.net

cannabist.net; konu ile ilgili aradığın her şey burada...

size çağrı kağıdı gelecek.

eğer alacak tahsili için vergi dairenize yazı gönderilmişse vergi dairenize, yok gönderilmemişse borcunuz olan kurumun tahakkuk servisine başvurmanız lazım. yazının gönderilip gönderilmediğini de vergi dairenizden yahut kurumdan öğrenebilirsiniz.

intvd.gib.gov.tr
burdan sorgulayabilir ve yapılandırabilirsiniz.

elbette gözkararı. örneğin tüm ak partililerin el kaldırdığını görse, birkaç mhp yahut chp milletvekili de el kaldırsa, zaten 2/3 oluyor.

eğer gözkararı olarak kestirilebilecek bir durum değilse de yazılı oylamaya sunuluyor.

Hayati kararlar genelde basında da önceden yer bulur, önceden tartışılır oylama sistemi de kapalı yapılır.
Oylanan maddeler zaten değişecek olan önemsiz şeyler büyük ihtimalle.

tamamen göz kararı. ayrıca oylama olmaz. kural işaretle oylama zaten. istisnaen anayasa ve içtüzükte sayılan durumlarda gizli veya açık oylama yapılır. kritik sayılarda da tek tek sayarlar.

göz kararı ama net bi sonuca ulaşıldığı için. istenildiği takdirde sayım yapılıyor ya da oylar arasında denklik olursa.

valla ben bunun nişan kısmıyla ilgili soruya cevap veriyim.

askerden döndüm iş buldum ha nişanlancam derken pat işten kovuldum.
ailem sağolsun biraz kredi çekti (15.000 lira civarı) öyle halloldu nişan.
ha bi o kadar da kız tarafı harcadı. öyle düşün yani.

düğün yapmayacağız, nikah + kokteyl kıvamında geçecek ama ilk önce benim iş bulmama bakıyor olay.

hiç kolay değil. hiç..

evli değilim ama şöyle düşün.

1 aile destek oluyordur biraz.
2 karı koca maaşları toplam 2000 tl etse kredi kartları ile harcanan para 4000 tl yi geçer limitleriyle.
3 cahil cesareti :D

bir de sanırım gelecek altınlara güveniyorlar.

Deli cesareti biraz bu işler ama evlenmek için rahata çıkmayı beklersek daha çok bekleriz. Ne demişler borç yiğidin kamçısıdır :)

benim evlenme arifesinde olan bir arkadaşım var, gelecek altınları ev almak için peşinat vermeyi düşünüyor, adamdaki cesarete bak!! çiftin toplam maaşından daha fazla maaş alıyorum ama iş güvencesi vb şeylerden dolayı acayip stres oluyorum, adam eli cebinde eğlencesine bakıyor.

ne kullanıyorlarsa ben de istiyorum :)

Adam gibi evleneyim herşeyim tam olsun dersen 50 bini gözden çıkarmak gerek. Ama daha mütevazı olsun maksat bir araya gelmek o nedenle herşeyin asgarisi olsada olur dersen 20 bine kotarırsın.

Edit: Aklıma geldi, birde evlenip işten ayrılınca iş yerinden tazminat alabiliyorsun (bazı işyerlerinde tabi)

doğru planlamanın yanında, bir gerçeği eşşek gibi kabullenmeye bakıyor diye düşünüyorum: biz william ya da kate değiliz. normal insanlarız ve bazı şeylerden feragat etmemiz gerekiyor. haınm kızımız illa tutturursa gelinliğimi cengiz abazoğlu yapsın, yok esma sultan'da evlenelim falan diye, olmaz o iş. sadece sıradan insanlar olduğumuzu, bazı eksiklerin ve bazı "idare ediversin" lerin olacağını kabullenmek şart. öyle herkesin düğününün boğaz kenarında olmayacağını bilmek lazım. bir de evlenmeden önce, hani şu herkesin artık "demode" bulduğu çeyiz olayı var ya, işte o şart. çünkü günü gelince bi mobilya alıyosun bi nikaha düğüne harcıyosun, sonra üzerini örtecek yorgan bulamıyosun. bi çay yapayım desen ve en kötü pazardan bi çaydanlık almaya kalksan 25 TL'den başlıyo (en kötüsü). o yüzden önceden ufak tefek hazırlığını yapar ve hollywood yıldızı olmadığını kabullenirse insan, biraz da borcu ve taksidi göze alırsa olmayacak bişi değil. haa bir de herşeyin şak deyince elinde olamayacağını ve bazı şeyler için beklemek gerektiğini de bilmek lazım:)

bunu ben de merak ediyorum hep. düğün, kuaför, gelinlik, koltuk, tabak, çanak, kira, depozito.. herkes biraz kirli çıkı heralde anlamıyorum ki. durumunu ehh idare eder bildiğim insanlar çatır çatır düğün faan yapıyor masraflı falan. heralde akrabalar destek veriyor bir de borca giriyorlar kredi falan.

bu arada her yerde is gören, nişanı kız tarafı yapmıyormuydu yahu?

valla bence ailelerin desteği çok büyük. inanması zor ama bazı aileler çocuğum evlenecek hazırlık yapıyor sürekli. arkadaşım evlenirken 2 taraf 60-70 milyar para harcamıştı. birikimleri yoksa kredi çekiyorlar, sonra altınlarla ödüyorlar. bi de Allah gerçekten evlenene yardım ediyor :)

@her yerde is goren arkadaşım o nasıl bir nişanmış. toplamda 30 bin lira gitmiş.

vay anasını kraliyet ailesi misiniz? düğününüz için de 130 bin harcarsınız herhalde.

ekonomi sizin gibiler sayesinde ayakta duruyor galiba.

panpa ben sikseler harcamam lan düğüne para filan o kadar. maksat birlikelikse bu kadar para yazık günah sadece.

ne kadar paran varsa o kadar harcıyorsun , oluyor bitiyor. beşyıldızlı otelde değil orduevinde düğün yapıyorsun, mobilyaları sıfır düzmeyip öğrenci evinde kullandıklarınla idare ediyorsun, geleneksel türk yeni evli çift görgüsüzlüklerine kapılmayıp ihtiyacın olmayan bir şey almıyorsun, her şey halloluyor. Takılan altınlar cebine kar bile kalıyor.

ben de bunun cahil cesareti olduğunu düşünenlerdenim. genelde çevreme baktığımda az çok finansal birikimi olan insanlar evlilik konusunda daha dikkatli davranıyolar.

elde avuçta bişey olmayanlarsa,aileden destek,kredi falan direk atlıyolar olaya.
ya tamam allah yardım ediyo diyosunuzda,gerçekten çok ciddi ekonomi sıkıntılar çekenleri görüyoruz.hele çiftlerden biri çalışmıyosa durum daha da vahim.bütün yük biniyo bi kişinin sırtına. çalışssın herkes arkadaş,yok öyle beleşe ekmek kimseye.

20 yaşında evlenen insanla 25-30 arası evlenen insanın beklentileri aynı değildir ki 20 yaşında evlenen insanın arkasında ailesi vardır mutlaka çocuk la daha ne biliyim zor bu işler ya perdeden baharatlığa kadar düşünmek falan

hiç aile yardımı almadan evlenenlerdeniz biz. evlenmeden 1 sene önce başladık biz eşya taksitlerini ödemeye. düğünde bitmişti eşya borçları ve bir kısım da birikmişti. birikenlerle gelinlik vs masrafları karşıladık. düğünde takılan takıların bir kısmıyla da düğün masraflarını kapattık. ama ne araba aldık bekarken ne başka bişi. ev de yok. bundan sonra çalışarak olacak inşallah onlar da.

ne düğüne ne nişana karşıyım. isteyen yapsın elbet. ailelerin de hakları var eğlenmekte. hayatta bir kez oluyor.

ama ne gerek var paraları saçmaya anlamıyorum? 30 bin liralık nişanı aklım almadı örneğin.

bunun düğünü var dicem ama üstüne de ev döşemesi var. demek millet zengin dicem ama diyemiyorum. kredi almışlar. başkaları eğlensin diye, "desinler" diye de kredi alınır mı?

aile değerlerinize ters geldiyse kusura bakmayın.

ben ziraat bankası hesabımdan internet bankacılığı kullanarak ödeme yapabiliyorum. diğer bankaları bilemeyeceğim.

Taksitlerinizi Baskanlıgımız internet sitesinden (www.gib.gov.tr) anlasmalı bankaların kredi kartlarını kullanmak suretiyle ödemeniz mümkün bulunmaktadır.
benim yapılandırmada bunu diyor.

2- yeni sahaflar sucks. gerizekalılık resmen, sana katılıyorum. ama senin kadar sinirlenmezdim yine.
3- ayıplarını demeyelim de, salaklıklarını yüzüne vururum evet.

2- ben de çok sinirlendim yazdığınızı okuyunca. kitap kıymeti bilmeyen insanlar nasıl sahaflık yapar.

dediğin yerin adı kelepir kitap. ve o adam sahaf değil, kitap bakkalı. 30 adet kitabımı götürdüm, takas etmek istedim, kitaplara bakmadan kitap başı 1 tl verdi. kitabın yazarına, kitaptaki yazılanlara değer vermeyen sahaf mı olur? sahaf dediğin adam için o kitaplar onun çocuğu gibi olmalıdır.

o adam bakkal ve kesinlikle tavsiye etmiyorum. adamın kitaba dair hiçbir fikri yok. 1 tl bile indirim de yapmıyor. biraz da ukala. kitapla ilgili 2 kelam etmeye kalksanız, bunun değeri bu değil ki aslında ya da bu bunun bilmemkaçıncı baskısı falan deseniz hemen, bana işimi öğretmeye kalkma ben 25 senedir kitapla haşır neşirim diyor.

aklıma geldi adamın o sinir bozucu tavırları, geirldim yine. unutmuştum ne güzel.

bu arada, bir daha gitmeyi düşnmediğim için ayıplarını yüzlerine de vurmak gibi bir niyetim yok. ben beyoğlundaki sahafçıklardan uzak durma kararı aldım. artık internetten hallediyorum işimi. ya da kadıköyde nadir sahaf var akmar içerisinde. adam en azından konuşmasını biliyor, o yeter.

1. Bilmiyorum.
2. Hayvanlıktan bile öte. Okurken bile gidip adamı boğasım geldi.
3. Boğmam ama laf ederim. Onlar için tek önemli şey olan kitabın mali değerinin neredeyse sıfıra indiğini de eklerim.

1- adını bilmiyorum
2- kitaba saygısı olmayan niye sahaflık yapar kardeşim yaa..
3- gidersem ilk yapacağım şey üstünde yazılı olan bir kitabı alıp, bu yazı sanırım senin alnında yazsa daha hoş olurdu demek olacak.

Hemen oranın yanından geçin, sağa sapan sokağa girin. Sağda iki tane kitapçı var, ikincisine girin.

Orası eski Simurg, şimdiki Kiwi'dir.

Temiz yüzlü, mavi gözlü tombik biri varsa adı Coşkun'dur. Derdinizi söyleyin, derman bulun.
Eğer ak sakallı, ak saçlı gözlüklü bir ihtiyar varsa, Dede deyin ona. mecnun deyin, elsa deyin. Benim adıma küfür yemeye hazır olsun :)

1-Ben de hatırlayamadım. Bulamadığım birkaç kitabı oradan almak zorunda kalmıştım ve dedikleri gibi indirimsiz olarak.
2-Çirkin, çok çirkin. İşin daha da kötü yanı, sahafların çoğu böyle. Artık ayaküstü iki çift muhabbet edilen, karşılıklı çay içilen yerler olmaktan çıktı sahaflar. Tamam ''ticarethane'' orası, anladık. Ama sattığın ''şey''in ne olduğunu bil, ona göre davran demek istiyor insan.
3-Gitmem. İşaretliyorum o tür yerleri ve muhtaç olsam dahi gidip bir şey satın almıyorum.

sallıyorum hakim ve savcılar yüksek kurulu?

(bkz: hsyk)

hsyk
aslında bir yerde adalet bakanı

www.maxicep.com

HSYK atar. Adalet Bakanı atamaz. Adalet Bakanı HSYK'nın başkanıdır ancak HSYK'nın atama ve diğer kararlarında oy hakkı yoktur. Sembolik bir mevki artık Adalet Bakanının HSYK başkanı olması.

link eski. 2010 da değişti HSYK'nın seçimi. linkteki bilgiler bardak oldu.

şimdi öncelikle ikrar hakimi bağlamaz ceza yargılamasında.
adam dedi ben birini öldürdüm ama anlatımıyla somut deliller birbirini tutmuyor. misal der ki adam ben 2 metreden ateş ettim, ama bulgulara göre 10 metreden ateş edilmiş ya da hemen yakından. ya da önce ittim şöyle der ama parmak izi çıkmaz. bu durumda adam başkasının suçunu üstleniyor olabilir. uygulamada bu adamı kuvvetli suç şüphesi diye tutuklarlar, ama bir yandan da gerçek suçlu araştırılmaya devam edilir. ama daha dava açılmadı. bütün bunlar soruşturma aşaması. savcı emrindeki adli kolluk vasıtasıyla yürütür bu soruşturmayı. başka biri hakkında daha kuvvetli deliller ortaya çıkınca da bu yeni şüpheli hakkında dava açılır öldürmeden, önceki için de suç üstlenmeden dava açılır.

adam önce öldürdüm der sonra mahkemede öldürmedim der. şüphelilerin ikrarıdır, iddialarıdır hakimi savcıyı bağlamaz. önemli olan maddi gerçeğin araştırılmasıdır.

karışık mı anlattım?

savcı önce iddianameyi hazırlamılı ki adam mahkemeye çıksın.
nasıl hazırlayacak: olay kurgusunu oluşturacak ve somut deliller üzerinden ortaya koyacak.
adamın ifadesi ile somut deliller örtüşmeli aksi şüphe uyandırır ve araştırma devam eder.
savcı ve polis (veya yerine göre jandarma) işbirliğinde araştırma delil toplama işlemleri devam eder.
adam yaptım dedi yapmadı ise mahkemeyi yanıltmaktan yalan beyandan yargılanır.
dosya öyle hemen kapanmaz.

duyuruma neler yazmışlar diye bakma. git çay koy, derse başla.

sabah erken kalk, çalış.
ben öyle yapacağım. işe yaramazsa babalara geldiğimin resmidir.

uyuma bu gece. çalışacağın konu her neyse bitirmeden uyuma. misal ben bu sabaha kadar 100 sayfa okuyup 200 soru çözeceğim. sen de hedef belirle. kapışırız istersen :)

ilçe genelinde memnuniyetsizlik varsa olabilir de illa ki siyasilerin devreye girmesi lazım. milletvekilleri önayak olabilir.

ürgüp eskiden kayseri'ye bağlı imiş bildiğim kadarıyla. nevşehir'e sonradan geçmiş. bunu bi araştırın, doğru biliyorsam nasıl olmuş öğrenebilirsiniz.

Turgutlu ya işim düşmüştü. istanbul dan otobüse bindim gözümü açtım Manisa'dayım. tekrar uyudum. otobüs durunca inmeye çalıştım meğerse İzmir miş orası. sonra Turgutlu'ya geldi.. bencede alakasız Manisa'ya bağlı olması. Belki Yalova örneğinde olduğu gibi ayrı bir il yapabilirler.

mümkün. ama kanunla olabilir ancak. Belediye başkanından ziyade milletvekilleri ile görüşün bu yüzden.

davayı açsın ama muhakkak davayı tebliğ ettirsin. tebligatı aldıktan sonra gelmese de olur. hakim tek taraflı olarak boşamaya karar verir. ondan sonra o uğraşsın. ancak mahkemedevamederken davadan feragat ederse,3 yıl boyunca "aynı sebepten" dava açamaz. yani şiddetli geçimsizlikten açmış ve feragat etmişse 3 yıl boyunca şiddetli geçimsizlikten açamaz ama terke aldatmaya vs vs sebeplerden açabilir.

mahkeme çağrı celbi ona tebliğ edilsin gelmese de olur.
öyle yavşaklık eden adam mahkemede de binbir türlü iftira atar hazırlıklı olun.

3 yıl olmaz da 2 yıl kadar sürebilir. adam gelmese de olur yukarıda dendiği gibi. tebligat yapılsın yeter ki.
sağlam tanıklar bulsun arkadaşınız, tarafların kavgalarına şahit olan, adamın sorumsuzluğu ve çalışmadığı hakkında bilgi sahibi olan. adamın kusurlu olduğunu iyice vurgulasın.

sigara ve soğuga yakın duş, kafayı çok fazla bir şeye takmak, yüksek adrenalin, pasif değil de aktif şekilde bir şeylerle uğraşmak da uyku açar. mesela tv, film izlemek uyku getirir ama internette keyif alınan bir şeylerle zaman geçirmek uyku açar. fakat adrenalini üst boyutta tutmak uyku açmanın birinci kuralıdır.

soğuk duş ve enerji içeceği

Uykunuz geldiğinde temiz hava, bol şınav.

kendinizi sinirlendirecek bir şeyler bulun bol bol küfür edip rahat sigara içebilecek bir ortamda pis ve kirli olun ne yüzünüzü yıkayın ne de duş alın ancak böyle rahatsız bir ortamda insanın uykusu gelmez.

elma. Türk kahvesi. 1 kupa içiyorum 24 saat uyumuyorum.

soğuk duş

stajyer avukatın yanlış kısaltılmışıdır.

stajyer avukat olarak kartvizit bastırana da ilk kez rastlıyorum. arkadaş biraz görgüsüzmüş galiba.

stajyer olduğunu sanmıyorum pek kartviziti veren kelli felli orta yaşlı bir avukatmış

serbest avukattır heralde.

sonradan başlamıştır avukatlığa. ancak bitirmiştir okulu. çokca oluyor öyle. hiç rastlamadım ben serbest avukat diye kart bastırana.

benim anladığım suçu sabit fakat yargıtay kararı bozunca mahkeme de o karara uymuş. ama tam olarak anlamadım ben de. suçu sabitse yargıtay niye bozuyor falan gibi sorular zihnimi kurcalamıyor değil.

Ben cevabı söyleyeyim, ülkemizde yargı bugüne kadar ne zaman doğru işledi?
Bi dünya insan şuan gözetim altındayken, yok bilmem ne yasasına göre hizbullahçılar, o karara göre de çocuğa taciz edenler kolayca çıkıyor hapisten. Ardından da binlercesi kutlamıyor mu bu olayı, asıl en korkuncu o!
Bir de denmez mi, biz bu ülkeyi ilerlettik, nerelere getirttik diye! Külahıma anlat!

Yasama-yürüme-yargı kolları işlemeyen bir ülkede hukuk yoktur. Hukuk olmayan bir ülkenin de geleceği yoktur!

Çok sinirliyim çok!

ileri demokrasi maddelerinden biri ile. (basit ama gerçek cevap değil midir?)

çoşmayın ne tahliysei alın okuyun. (bkz: #22473545)

Umarım doğrudur, zira bu haberde bir de utanmadan cevaplar vermiş görünüyor.

www.hurriyet.com.tr

yargıtay kararı bozdu, yerel mahkeme bozmaya uydu, dosya tekrar yargıtaya gidecek. yargıtaydan dosya tekrar dönene kadar 1 buçuk yıl falan geçecek. adam 2 buçuk yıldır tututklu. yargıtaydan tekrar dönene kadar tutuklu kalsa 4-5 yılı bulacak tutukluluk süresi. zaten ağır cezada azami tutukluluk süresi 5 yıl. bu yüzden yerel mahkemeler uzun tutukluluk süresinin ardından tahliye kararı vermeyi uygun görüyor.
ayrıca mahkemenin şimdiki kararı tahliye. beraat değil. dosya yargıtaydan dönecek. verilen mahkumiyet kararı kesinleşecek. adam o zaman yatacak 13 yılı. tabi tutukluluk süresi düşülecek bu süreden. tutukluluk yargılama sonuçlanan kadar uygulanan geçici bir koruma tedbiridir. bir ceza değildir.

birinci sorunuz için evet. diğerini bilmiyorum.

2.sanmıyorum. yani hangi aşamada atıldığınıza bağlı. tez aşamasında geçiş yokmuş. ben de çok isterdim yatay geçiş yapabilmeyi.
edit: şimdi okudum da geçmek istedikleri okulun taban puanını sağlamaları ve senatonun da uygun görmesi halinde demiş. yüksek lisansta taban puan var mı ki?